DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

Dr. Can Hemşinlioğlu yazdı CORONAVİRÜS HAKKINDA MERAK EDİLENLER

23.03.2020
836
A+
A-

Evet… Beklenen yavaş yavaş oluyor. Aslında çok hızlı bir şekilde….
Resmî açıklamalara göre, saptanan olgu sayısı ve ölümler hızla artıyor. Bana gelen bilgiler doğruysa, bundan sonra olgular çok daha hızlanacak. Yurdum insanı bir türlü denileni yapmıyor… Allah beni korur diyerek, ortalarda dolaşıyor. Evde oturanlar da evinde toplu misafir ağırlıyor… Buna Sevgili Nurettin de dahil. Evde annen var, senin bile çok daha dikkatli olman lazım desem de, çoluk çocuk tüm akrabayı her akşam eve topluyor. Bakın bu sorumsuz davranışları bırakalım. Bize birşey olmasa bile, başkalarının, özellikle yaşlıların hayatlarını koruyalım…
Bu konuyu bir tarafa bırakıp sorulara geçelim. Soru fazla olduğundan gruplayayım dedim.
Bulaşma:  
Virüs, ağız, burun salgılarıyla bulaşıyor. Öksürmek, hapşırmak, hatta konuşurken veya nefes alırken ağızdan çıkan salgı parçacıklarıyla çevreye  dağılıyor. Bunun için kişilere 1,5 metreden fazla yaklaşmayın diyoruz. Sonra, virüs çevredeki eşyalara veya üstümüze başımıza çöküyor. Buralara dokunup elimizi ağzımıza, burnumuza götürdüğümüzde virüs bulaşıyor. Virüs saçıldıktan sonra bulaştığı yere göre değişmekle birlikte 3 saat kadar hastalık yapıcı etkisini sürdürüyor, daha sonra zayıflıyor. Yani, marketten aldığınız bir paketi temiz bir yerde 3 saat bekletip sonra açın. Sonranda elleriniz yıkayın. 
İşin tehlikesi, hasta kişi, kendinde herhangi bir belirti görülmeden önce, virüs bulaştırabiliyor. Yani beraber olduğunuz kişi, sağlıklı görünüyor diye düşünmeyin. Virüs saçıyor olabilir. Siz de hasta olmuş olabilirsiniz, misafiriniz de. Risk almayın. 
Eldiven ve Maske:
Açıklamıştım ama devam edeyim. Maskenin bir faydası yok. Eğer hasta birisi ile çok yaklaşmayacaksanız hiçbir faydası yok. Bu maskeler tek kullanımlık. İkide bir maskeye dokunmak, düzeltmek, cebinizde taşıyıp zaman zaman çıkartıp takmak, çok daha tehlikeli. Bırakın, Sağlık çalışanları taksın. Siz insanlara yaklaşmayın. İki istisnası eğer yaşlı birisine bakıyor ve çok yaklaşmak zorunda kalıyorsanız, veya siz kendiniz hastaysanız, çevreye bulaştırmamak için. Bu durumda da maskeyi sadece bantlarından tutup başınıza geçirmeniz, ve çıkartırken de sadece bantlarından tutup  çıkartmanız lazım. Ağız kısmına dokunmak yok. Bir maska sadece birkaç saat kullanılıp atılacak.
Eldiven daha da kötü. Özellikle market kariyerleri falan takıyor, ve herkesin sağlığını tehlikeye atıyor. Eldiven taktığı için, korunmuş zannedip, uzun süre elini dezenfekte etmiyor. Tüm gün aynı eldiveni kullanarak, bulaşmayı artırıyorlar. Virüs bulaşmış eldivenle, bütün kasa bölgesine dokunuyor, size verdikleri paralara da bulaştırıyorlar. Lateks eldivenler zaten el biraz terleyince virüsün geçmesini engellemiyor. Yani zarar hariç hiçbir faydası yok. Siz böyle kasiyer görürseniz onu uyarın ve kredi kartı kullanın.
Bu virüs sadece yaşlıları mı öldürüyor?
Hayır. Herkes için tehlikeli ve Herkes hastalanabilir.  Hangi yaşta olursa olsun, hastanede uzun süre kalınıyor. Bizim söylediğimiz, ölümler. Bu, 39 yaşından sonra oran olarak artmaya başlıyor, kronik hastalığı olanlarda ve 70 yaşının üzerinde, oran %20 ye kadar çıkıyor. Yani hasta olan her 5 kişiden biri hayatını kaybediyor. Yani her yaş grubunda hastalanma ve hayatını kaybetmek mümkün. Veriler biriktikçe, bizim de bilgimiz artıyor. Şu anda oran %3. Yani toplam olarak hasta olan her 100 kişiden 3′ ü hayatını kaybediyor. Gençler, lütfen bize birşey olmaz diye disiplini elden bırakmayın. Siz hasta olup hafif geçirebilirsiniz ancak evdeki ebeveynlerinize, büyüklerinize virüs bulaştırıp onların hayatını riske sokarsınız.
Coronavirüs’ün tedavisi var mı?
Henüz bilinen bir tedavisi yok. Bazı çalışmalar var ama henüz tedavi bulunamadı. Bakın Çin’de 25 hastalık bir çalışma var, sıtma, romatizma vs kullanılan bir ilaç ile ilgili, bu basına yansıdı, insanlar eczanelere saldırıp bu ilaçtan kutularca aldılar. Ne oldu? Bu ilaca gerçekten ihtiyacı olup yıllardır kullananlar bu ilacı bulamamaya başladılar. Sağlık Bakanlığı da ilacı hemen toplattı ve kırmızı reçeteye bağladı. Asıl şaşırdığım, bunu yapan ve tavsiye edenlerin çoğu doktor… Çok düşündürücü. Bunun için uzmanların ve resmi açıklamaların dışındaki bilgilere itibar etmeyin diyorum. 25 kişilik çalışma çok yetersiz. Proflaksi yani korumada etkinliği olmadığı açıklandı. Tedavide kullanılması ile ilgili de başta, Fransız bilim adamları olmak üzere çalışmalar sürüyor. Önümüzdeki günlerde bu konu ile ilgili gelişmeleri beklememiz lazım. Zaten tedavi doktorların işi. Onlar hastaları için en uygun tedaviyi düzenliyorlar. Kendi başınıza ilaç kullanmayın. Tedaviyi doktorlara bırakın. Onlara güvenin…
Siz dengeli ve iyi beslenin yeter.
Coronavirüsden nasıl kurtulacağız?
Çözüm, aşının bulunması… Bu konuda Dünya’da çok yoğun bir çaba var. Hazırlanan aşıların test edilmeler başlandı. Olumlu sonuç alınırsa İyi ihtimalle yılsonuna doğru hazır olur. Bir çözüm de bu hastalığı toplumum %60 ının geçirmesi. Böylece virüs bulaşabilecek insan bulamayarak, etkisini yitirecek. 
Coronavirüsten iyileşen var mı?
Tabi ki var. Bakın virüs bulaşan hastaların %60 ı hafif atlatıyor. Normal grip gibi, bulgularla ayakta geçiriyorlar. Çoğu eğer test yaptırmadıysa coronavirüs olduğunun farkında bile olmuyor. Ancak, iyileşinceye kadar virüs bulaştırıyor. Ondan sonra kendisi hasta olmuyor. Burada sorun, eliyle giysileriyle dışarıdan hala virüs getirip, temasta olduğu kişilere bulaştırabilmesi. %20 lik kesim tedavi gerektiriyor ve sağlık kuruluşlarına başvurması lazım. Kalan %20 lik kesim hastanede yatırılarak tedavi ediliyor. Bunların büyük bir bölümü yoğun bakım ünitesine gerek duyuyor. İşte üzerinde durmamız gereken konu bu. Yanılmıyorsam Gölcük Devlet Hastanesinde 10-15 civarında yoğun bakım yatağı var. Bir kısmı da dolu. Bu tür salgınlarda, çok sayıda hasta birden hastaneye ihtiyaç duyunca bu yataklar yetersiz kalıyor ve kurtarılabilecek hastalar bile kurtarılmıyor. Sadece, yatak değil, malzeme ve Sağlık Çalışanları bile yetersiz kalıyor. Bakın aciller haricinde hiçbir hastanede ameliyat yapılmıyor. Tüm Sağlık Kuruluşları ve Sağlık Çalışanları canla, başla salgın için çalışıyorlar.
Yanlış bilinenler ve inanılanlar:
Camiler Allah’ın korumasında birşey olmaz. Çok yanlış, yurdumuzda yayılımın en büyük kaynağı Umre’den gelenler. Camiler kul yapısı. Dua ile değil, bilim ile kurtulunacak. Bilim adamları gecelerini gündüzlerine  katmış çalışıyorlar. Lütfen ve lütfen şu dönem namazlarınızı evlerinizde ve muhakkak ayrı ayrı seccadelerinizde kılın. Havlu gibi seccadenizi de paylaşmayın. Kabe de kapatıldı, unutmayın.
Sıcak, ıhlamur veya benzeri sıvılar, alkol, kolonya içer veya gargara yaparak boğazımdaki virüsler öldürebilirim. Yanlış. Yapmayın. Boğazınızı yakmaktan başka bir işe yaramaz. Virüs alındıktan sonra hemen boğazımızda bulunan hücrelerin içerisine girer ve burada çoğalmaya başlarlar. Bunun için, vücudun bağışıklık sistemi olayın farkına varmaz, kendi hücresi gibi görür. Burada üreyen virüsler belirli bir sayıya ulaşınca bulundukları hücreyi patlatır ve diğer hücrelere geçmeye başlarlar. İşte bu anda bağışıklık sistemi olayın farkına varır. Ancak, virüs hastalık yapmaya başlamıştır. İşte virüsün alınması ile hastalık bulgularının ortaya çıkması arasında geçen bu süreye kuluçka süresi diyoruz. Bu süre coronavirüs de son verilere göre ortalama 5,5 gün ( 3 ila 7 gün arasında). Siz ıhlamur veya benzeri sıvıları normal alın. Beslenmek için. Kendinizi ve boğazınızı yakmayın.
Hele kolonya içenler dikkat… Eğer metil alkol içeren kolonya içerseniz, körlük ve ölüm riskiniz var. Ne yazık ki, bu sahte kolonya dediğimiz ürünü fırsatçılar, böyle durumda sıklıkla, piyasaya sürüyorlar.
Coronavirüs, hayvanlardan insana geçti. Ancak bizim evcil veya sokaklarımızda yaşayan dostlarımızdan biri değil, bir karıncayiyen. Birçok kişi evcil ve sokak hayvanlarını soruyor. Bunlarda bir tehlike yok. Onlara, insandan geçtiğine dair bir veri yok. Onları hiçbir konuda suçlamayalım ve beslenmeye devam edelim. Özellikle, sokak hayvanlarını unutmayalım. Kenara, köşeye onlar için su ve mama bırakmayı ihmal etmeyelim.
Daha birçok, şey sorulmuş, zerdeçal, keçiboynuzu, yumurta, vs vs. Bunların özellikle virüsleri öldürme etkisi yok. İyi ve dengeli beslenin yeter.
Risk almayın, değmez. Alınan önlemleri zannetmeyin ki, sadece biz alıyoruz. Bu önlemleri Dünya Sağlık Örgütü öneriyor ve örgütlüyor. Ülke Sağlık Bakanlıkları da salgının durumuna göre bunları uyguluyorlar. Bu seferberlik Dünya çapında. Dünya çok ciddi yaklaşıyor ve önlemleri büyük bir disiplinle uyguluyorlar. Bizim de öyle yapmamız lazım. Bakın bizde de önlemler vakalar arttıkça sıkılaşıyor. Disiplinli olalım, risk almayalım ve söylenenlere harfiyen uyalım.
Her zamanki uyarımı da yapayım. Yurdumuzda, Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipleri Birliği Web sitelerinden başka bir siteden gelen bilgilere itibar etmeyelim. Televizyonda bile, konunun uzmanı olan kişiler dışında veriler bilgilere ki, bu kişiler doktor, profesör olabilir, itibar etmeyelim.
Sağlık Çalışanlarına güç kuvvet dileyelim. Unutmayın hastalık ve ölüm en fazla Sağlık Çalışanlarında oluyor. Onlar sizi tedavi ederken hayatlarını riske atıyor…
Sağlıcakla kalın…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.