Tarih: 26.11.2025 15:54

“KADINLARIN ÖZGÜR OLMADIĞI BİR ÜLKEDE, TÜKETİCİNİN DE ÖZGÜR OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Facebook Twitter Linked-in

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Gölcük Şube Başkanı Rıdvan Salman, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklamada, kadın hakları ile toplumsal özgürlük arasında doğrudan bir bağ bulunduğunu vurguladı. Salman, kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel bir suç değil, sistematik bir ayrımcılık, eşitsizlik ve erkek egemen anlayışın sonucu olduğunu belirterek kamuoyuna güçlü bir çağrıda bulundu.

"Şiddet; bir insan hakkı ihlalidir"

TÜKODER Gölcük Şube Başkanı Rıdvan Salman açıklamasında, " 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) olarak bir kez daha ülkemizin en acil ve en yakıcı toplumsal sorunlarından biri konusunda kamuoyuna sesleniyoruz. Kadına yönelik şiddet; bir insan hakkı ihlali olmanın ötesinde, kadınları hedef alan sistematik bir ayrımcılığın, eşitsizliğin ve erkek egemen zihniyetin çürümüş bir sonucudur. Toplumun her alanında, medyada, siyasette, cemaatlerde, sosyal medyada  kadınları aşağılayan, yok sayan, cinsel kimliğini ve bireyselliğini hedef alan erkek egemen söylemler, şiddetin zeminini büyütmekte, meşrulaştırmakta ve yaygınlaştırmaktadır" dedi.

"Kadınların ekonomik özgürlüğü  güçlendirilmeden,  şiddetle mücadelede kalıcı başarı sağlanamaz"

Sözlerine devam eden Salman, " Bugün gelinen noktada;  Kadınlara yönelik küçültücü, onur kırıcı yayınlar ve ifadeler ekranlarda normalleşmekte,  Siyasetçilerden kanaat önderlerin kadar uzanan bir kesim tarafından şiddeti teşvik eden söylemler dile getirilebilmekte, Kadınların yaşam tarzına, kıyafetine, varoluşuna müdahale eden dil giderek güçlenmekte, Toplumu çağdaş, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaştıran uygulamalar, kız çocuklarının geleceğini sınırlamakta ve kadınları bağımlı kılan güç ilişkilerini yeniden üretmektedir. Bu atmosferde kadınların yaşam hakkını korumak daha da zorlaşmakta; şiddet, yalnızca fiziksel değil ekonomik, psikolojik, dijital ve toplumsal tüm boyutlarıyla büyümektedir. Kadınların ekonomik özgürlüğü  güçlendirilmeden,  şiddetle mücadelede kalıcı başarı sağlanamaz. TÜKODER olarak özellikle vurguluyoruz: Ekonomik bağımsızlığı olmayan kadın, şiddetin içinde kalmaya zorlanan kadındır. Bu nedenle kadınların; güvenceli istihdama erişmesi, eşit işe eşit ücret alması, üretimin, ticaretin, iş yaşamının her alanında yer alması toplumsal bir zorunluluk. Sadece kadının değil, toplumun tamamının refahı için, kadının ekonomik özgürlüğü güvence altına alınmalıdır" dedi. 

"TÜKODER olarak taleplerimiz nettir"

Salman, "TÜKODER olarak taleplerimiz nettir: Kadına yönelik şiddeti besleyen erkek egemen dilin, nefret söylemlerinin ve kadro düşmanı propagandanın açıkça cezalandırılması,  Medyada kadınları aşağılayan içeriklerin önlenmesi ve denetlenmesi,  Laik, bilimsel ve çağdaş eğitimin güçlendirilmesi; kız çocuklarının eşit eğitim hakkının güvence altına alınması,  Kadınların çalışma hayatına katılımını artıracak sosyal politikaların hayata geçirilmesi, 6284 sayılı Kanun'un etkin şekilde uygulanması İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe alınması, Kadın cinayetlerinde cezasızlığı sona erdirecek net yargı uygulamalarının tesisi,  Şiddete maruz kalan kadınların adalete erişimini kolaylaştıracak mekanizmaların güçlendirilmesini,  Kadın Konukevi sayısının artırılmasını, yaygınlaştırılmasını ve sadece barınma sağlamakla kalmayıp, psikolojik destek, hukuki danışmanlık ve mesleki eğitim gibi sosyal hizmetleri de karşılamasını talep ediyoruz" dedi.

"Şiddetsiz, eşit ve özgür bir toplum için mücadelemiz devam edecektir"

Salman son olarak, " Kadınların özgür olmadığı bir ülkede, tüketicinin de özgür olması mümkün değildir. Kadına yönelik şiddetin olduğu bir toplumda hak, adalet ve demokrasi yara alır. TÜKODER olarak, kadınların yaşam hakkını, onurunu ve eşit yurttaşlık taleplerini savunmayı sürdüreceğiz. Şiddeti normalleştiren her türlü söylemin, politikanın ve sessizliğin karşısında durmakta  kararlıyız. Şiddetsiz, eşit ve özgür bir toplum için mücadelemiz devam edecektir" dedi.

Haber Sema ALTINAY




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —