10989,72%0,69
42,44% 0,00
49,29% 0,18
5666,57% -0,27
9227,89% -0,14
“Bu konunun yakından takipçisi olacağız”
Barbaros Hayrettin Lisesi’nin uzun yıllar sonra yeni binasına kavuştuğu ilk gün birçok öğrencinin kantinden yedikleri yiyecekler nedeniyle zehirlendiğini büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini belirten Özsoy, olayla ilgili kamuoyuna yansıyan iddiaların ciddi şekilde araştırılması gerektiğini ifade etti. Özsoy, bu konunun yakından takipçisi olacaklarını vurguladı.
Özsoy yetkililere şu soruları yöneltti:
1. Söz konusu kantin sahibinin iktidar partisinin il yöneticisi olduğu iddiası doğru mudur?
2. Kantin ihaleleri açık ihale usulüyle mi, yoksa davet usulüyle mi yapılmaktadır?
3. Eğer ihaleler davet usulüyle yapılıyorsa, şirketler hangi kriterlere göre davet edilmektedir? İhale süreçlerinde siyasal yakınlık mı, yoksa ehliyet ve liyakat mi esas alınmaktadır?
4. İddia edildiği gibi söz konusu şirketin birden fazla kantini işlettiği doğru mudur? Bir şirketin aynı il veya ilçede birden fazla okul kantini ihalesi alması mümkün müdür?
5. Olayın üzerinden 10 günden fazla zaman geçmesine rağmen kantinin faaliyetlerine devam etmesi nasıl izah edilmektedir? Bu kantinde benzer bir olay daha yaşanırsa sorumluluğu kim üstlenecektir?
6. Zehirlenme iddiasıyla ilgili soruşturma hangi aşamadadır? Gerekli numuneler incelenmiş midir?
7. Okulun açıldığı ilk gün böyle bir olay yaşanması, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kantine açılış izni vermeden önce gerekli denetimi yapıp yapmadığı sorusunu akla getirmektedir. Denetim yapıldıysa bu olay nasıl yaşanmıştır?
8. Söz konusu işletmenin siyasi bağlantıları nedeniyle korunduğu iddiası doğru mudur?
9. Kantin gerçekten böyle bir zehirlenme vakasıyla gündeme geldiyse, kapatılması düşünülmekte midir?
10. Okullarda kantin denetimleri hangi periyotlarda yapılmaktadır?
11. Bu zehirlenme vakalarından sorumlu olanlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş mudur? Olayın üzerinden 10 günden fazla süre geçmesine rağmen İlçe Milli Eğitim’den soruşturmanın geldiği aşama noktasında neden hâlâ ayrıntılı resmi bir açıklama yapılmamıştır?
Özsoy, bu soruların kamuoyunu tatmin edecek şekilde yanıtlanmasını talep ederek, aksi halde yaşanan olaylardan ilçedeki ilgili bürokrat ve yöneticilerin sorumlu olacağını belirtti. Özsoy ayrıca, Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’e de seslenerek: “Sizin de mezun olduğunuz bir okulda, yeni binanın açıldığı ilk gün böyle bir zehirlenme vakasının yaşanması ve buna ilişkin iddialar konusunda Sayın Başkan’ın ne düşündüğünü merak ediyoruz.” dedi.
“Vergi var, hizmet yok”
Gölcük’te yıllardır imara açılmasına ve vergi alınmasına rağmen yolları yapılmayan, elektrik, su ve doğal gaz altyapısı götürülmeyen bölgeler bulunduğunu söyleyen Özsoy, ilçe ve büyükşehir belediyelerini göreve çağırdı: “Vatandaşlardan yıllardır arsa vergisi alıyorsunuz ancak bu bölgelere en temel hizmetleri bile götürmüyorsunuz. İmara açılmış bu alanlarla ilgili ne zaman harekete geçeceksiniz?” şeklinde konuştu.
“İstanbul’dan Gölcük’e 1 Saat, Gölcük İçinde 1 Saat”
Gölcük’te trafik sorununun artık çekilmez hale geldiğini belirten Özsoy, ilçenin ihtiyacı olan battı-çıktı projesinin hâlâ gündeme alınmadığını söyledi. “Vatandaş İstanbul’dan Gölcük’e bir saatte geliyor fakat Gölcük içinde istediği yere yine bir saate ulaşabiliyor. Şehri yönetenler bu sorunu görmezden mi geliyor?” ifadelerini kullandı.
“Sosyal Konut Projesinde Gölcük Neden Yok?”
Hükümet tarafından başlatılan 500.000 sosyal konut projesinde Gölcük’e yer verilmemesini eleştiren Özsoy: “Deprem riski en yüksek ilçelerden biri olan Gölcük neden bu projeye dahil edilmemiştir? Gölcüklüler sosyal konuta kendi ilçesi yerine başka ilçelere taşınarak mı kavuşmak zorundadır?” dedi.
“Gölcük’te ışık düzenlemeleri şart”
Her sabah Donanma ışıkları ve İskele Yolu ışıklarında ciddi yoğunluk yaşandığını belirten Özsoy, acil bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti ve belediye yönetimini ve Başkanı; bölgeye davet ederek: “Gölcük gibi metropol bir ilçe, belediye binasından oturarak yönetilemez.” dedi.
“Gençler hem işsiz hem de GSS borcu altında”
Gençler hem işsizliğin hem de GSS borcu altında eziliyor. Ülkede genç işsizliğinin arttığını belirten Özsoy, üniversite mezunu gençlerin iş bulamadıkları gibi bir de Genel Sağlık Sigortası (GSS) borcu altında ezildiğini vurguladı: “Bir genç üniversiteden mezun olur olmaz, sağlık hizmeti almasalar bile şu anda 850 TL civarında olan GSS borcu, yeni yıldan itibaren yaklaşık 1.500 TL olacak. İşsiz bir gence bu borcu yüklemek hangi akla hizmettir?” dedi.
“Eski sanayi alanı ne zaman değerlendirilecek?”
Yıllar önce taşınan eski sanayi alanının hâlâ atıl vaziyette durduğunu hatırlatan Özsoy, bu alanın ilçeye yeni bir vizyon kazandıracak şekilde ne zaman düzenleneceğini sordu: “Bu alan çürümeye mi terk edilmiştir?” diye sordu.
“Bizim iktidarımızda inşallah atanamayan hiçbir öğretmen kalmayacak”
Konuşmasının sonunda Öğretmenler Günü’nü kutlayan Özsoy, gerçek öğretmenler gününün, öğretmenlerin atanamadıkları için başka işlerde çalışmak zorunda kalmadığı ve ek iş yapmaya mecbur bırakılmadığı günlerde kutlanacağını belirtti. “İktidarın plansızlığı nedeniyle öğretmen diploması olan binlerce genç marketlerde kasiyer olarak çalışmak zorunda bırakılmıştır. Bugün ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı’ndan çok perakende marketlerde öğretmen çalışması utanç vericidir. Bizim iktidarımızda inşallah atanamayan hiçbir öğretmen kalmayacak; öğretmenler düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalmayacak, ek iş yapmak zorunda kalmayacak ve eğitim hak ettiği değeri görecektir.” diyerek sözlerini tamamladı.
Haber: Serap DURUKAN