14200,54%-0,68
42,71% 0,05
50,39% 0,36
5938,97% 0,52
9522,21% -0,18
Siftahsız Akşamlar, Otopark Çilesi
Köşe yazmaya başlarken kendime bir söz verdim: hem ülkenin geniş gündemini takip edeceğim, hem de sokağın nabzını tutan yerel meseleleri görmezden gelmeyeceğim. Çünkü Gölcük’te hayat, büyük laflar yerine küçük dükkânların ışığında, sabah erken açılan kepenklerde ve akşama doğru yavaşlayan ayak seslerinde akıyor. Bugün o seslerin zayıfladığını, bazı akşamlarda siftahsız kapatılan dükkânların sayısının arttığını görüyoruz; ve bu yalnızca esnafın değil, hepimizin meselesi.
Bir ilçenin kalbi esnaftır. Sabah kahvesini aldığı bakkal, ayakkabısını tamir ettiren küçük atölye, mahalle arası fırın… Hepsi ekonomik dalgalanmaların ilk darbesini alan, son toparlanmayı yaşayan yerler. Ülke genelindeki fiyat artışları, girdi maliyetleri, düşen alım gücü; hepsi aynı anda etkiliyor Gölcük’teki ticaretin ritmini. “Bugün hiçbir şey satamadık” cümlesi, bir kişinin günü değil, bir mahallenin umutlarını anlatıyor.
Peki ne yapılabilir?
- “Gölcük Alışveriş Günleri” gibi ortak kampanyalarla sokakları yeniden cazibe merkezine çevirmek.
- Yerel üretici–yerel esnaf buluşmalarını kalıcı hâle getirmek; pazardan dükkâna akan müşteriyi çoğaltmak.
Bu adımların bazıları küçük görünebilir; ama esnafa atılan her küçük destek, çarşının ışığını akşam biraz daha geç söndürür.
Gölcük’te otopark sorunu artık günlük hayatın en belirgin sıkıntılarından. Dar sokaklar, artan araç sayısı ve yanlış park edilen otomobiller… Sonuç: alışverişten vazgeçen vatandaş, teslimat yapamayan esnaf, tıkanan trafik. Bir araç fazlalığı çoğu zaman bir müşteri eksikliğine dönüşüyor.
Çözüm yollarını da ilçemizi yönetenlerin bulacağına bu mesai harcadıklarına inanıyorum
Otopark düzeni yalnızca araçların değil, alışverişin düzenidir. Parkı kolaylaştırdığınız gün, vitrinler kendiliğinden daha fazla ışık alır.
Yol çalışması gereklidir; ama bitmeyen çalışma, biten sabra yol açar. İhsaniye tarafından süregelen düzenlemeler, günlük hayatın ritmini bozuyor: geciken servisler, sapmak zorunda kalan dolmuşlar, toz-duman içinde kalan dükkânlar… Bu, bir planlama ve iletişim meselesidir.
Daha iyi nasıl yapılır?
- Net bir takvim ve şeffaf bir iletişim: “Şu cadde şu tarihte, şu saat aralığında kapalı.”
- Etaplara bölünen işler: hepsi birden değil, adım adım; önce bir şerit, sonra diğeri.
-
Bu üç başlık aslında aynı cümlenin farklı yüklemleri: düzen, öngörü ve dayanışma. Esnafa nefes, vatandaşa kolaylık, kente düzen… Belediyenin akıllı, düşük maliyetli ve hızlı uygulanabilir çözümlerle adım atması; esnaf odalarının koordinasyon gücünü artırması; vatandaşın da kurala uyma ve yerel alışverişe sahip çıkma iradesi… Hepsi bir bütün.
Somut bir öneri setiyle kapatalım:
1. Ayda bir “Gölcük Ekonomi Masası”: belediye–esnaf–oda–ulaşım temsilcileri, açık oturum.
2. 90 günlük “Merkez Canlandırma Planı”: kısa vadeli, ölçülebilir hedefler; otopark, yaya aksları, etkinlikler.
3. “Şantiye Takvimi” portalı: harita üzerinde canlı durum, rota alternatifleri, bildirim sistemi.
4. “Esnaf Destek Sepeti”: enerji verimliliği mini hibeleri, dijital görünürlük eğitimi, ortak kampanya fonu.
5. İlk 30 dk ücretsiz park ve teslimat cepleri: ticaret trafiğini hızlandıran pratik adımlar.
Gölcük, büyük iddialara değil, iyi planlanmış küçük zaferlere ihtiyaç duyuyor. Siftahsız kapanan dükkânların olduğu bir şehir, aslında hepimize bir şey söylüyor: ritmimizi kaybediyoruz. O ritmi geri almak mümkün; doğru plan, açık iletişim ve ortak akılla. Bugün başlarsak, yarın vitrin ışıkları biraz daha parlak, yollar biraz daha akıcı, çarşı biraz daha canlı olacak.
Gölcük bunu hak ediyor. Biz de takip etmeyi, yazmayı ve birlikte çözüm aramayı… Çünkü bu şehirde iyi haberleri çoğaltmanın yolu, sorunları görörmektir
Sadece bakmak olmuyor

