İlçemizi ikiye bölerek geçen D-130 Karayolu artık yol olmaktan çıkıp sorun olmaya devam ediyor Hemen hemen her gün sabahın ilk saatlerinde ve akşamın karanlığa bürünmeye başladığı anlardan itibaren yol çile yolu olmaya dönüşüyor.
Yaşayan yoğunluk içinde birde araçlar trafik ışıklarına takılmaya başladığında bu yol gerçekten insanların sinirlerini bozmaya güne gergin bir şekilde başlamasına neden oluyor. Yıllar öncesinde Gölcük - İzmit yolu tek şeritli yol iken yaşadıklarımızın bir başka versiyonu’nu yıllar sonra yaşamaya başladık.
Zaman ilerledikçe insanların alım gücüne göre sıfır araçların piyasaya çıkması 2.el piyasalarının alt gelir grubuna göre el değiştirmesi yollardaki araç sayılarının hızını artırmakta. Yaşı 18 olan gençlerin gerek çalışarak ehliyet almasına ya da Annesi veya Babası tarafından ehliyet almasına teşvik etmesiyle yaşanan sıkıntıları daha da artırmakta.
Eskiden bazı ailelerde araç vardı şimdi çoğunluğu araç sahibi olan ailelerin olması Ülke genelinde trafik sorununa, park sorununa ve ulaşımda yaşanan sorunların artmasına etken olduğu görülüyor. Hayat devam ediyor ama sorunlarda hız kesmeden devam ederek insanların işin içinden çıkamaz bir hale dönüştürüyor.
Sorunlar çözüm bulmadıkça bir çığ gibi büyüyerek ortaya başka sıkıntıların yaşanmasına sebebiyet veriyor. Yeni yaşam alanlarının yapılması ve burada yaşayanların araçlarıyla işe gidip gelmeleri trafikte istenmeyen olaylara da sebebiyet veriyor. D – 130 Karayolunun acilen BYPASS edilmesi gerekiyor. Bunun için son günlerde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından proje edilerek uygulamaya başlatılacağı beklenilen Alternatif yol uygulamasının ne derece bu sıkıntıya çözüm olacağı merak ediliyor.
Yıllar öncesinde ortaya atılan bir başka proje olan Güney Marmara Otoyol projesi de ilk zamanlar büyük ses getirmiş ama sonra çeşitli olayların yaşanmasıyla bir Balon gibi söndüğü ve kaderine terk edildiğini bu kentin insanları görmüştü. Sorunlar çözülmesi için vardır öyle ballandıra ballandıra anlatmakla olmuyor. Başlanılan iş biter konuşlan ve hep konuşulanlar konuşmaktan öteye gitmez. Konuşarak sorunlar çözülseydi Gölcük’ün kaderi 25 yıldır değişirdi.
Yıl olmuş 2025 biz nelerle boğuşuyoruz, ne sıkıntılar çekiyoruz, nelere özlem duyuyoruz konuşanlar bir türlü bu sorunlara çözüm bulamadan halen konuşmaya devam ediyorlar pes doğrusu. Bu kentin insanları hiç rahat etmeyecek mi, rahat bir nefes almayacak mı, hiç yüzler gülmeyecek mi? Hep sorun yumaklarının içinde çözümsüz bir geleceğe doğru bir bekleyiş içinde kalacak. Gölcük bundan önce olduğu gibi bundan sonrada Üvey evlat olmaya devam mı edecek. İnsaf yahu bu Kent ve bu Kentin insanları daha ne kadar cezalandırılacak? Yeter yahu Yeter!