Öğrencilerin, uzun bir eğitim-öğretim yılı ve kış mevsiminden sonra okulların kapanması ve yaz tatiline girmelerinin sevincini yaşıyor olmaları çok doğaldır. Çocuklara yaz tatillerini nasıl geçirmek istedikleri sorulduğunda çoğu çocuk, “ Hiçbir şey yapmadan, uyuyarak, televizyon izleyerek, bilgisayarda oyunlar oynayarak ve arkadaşlarımla oyun oynayarak.” der.
Çoğu ebeveyne, yaz tatil ile ilgili en büyük sorunun ne olduğu sorulduğunda, “Çocuklarımın fazla uyuması, devamlı televizyon izlemesi ve bilgisayar başında oyun oynaması ve hiçbir şey yapmaması.” diye cevap verir. Bu ayrı gerçekleri çözmek zorlayıcı olabilir, ancak yapılabilecek en iyi şey, müşterek planlama ile tatili hem ebeveynin hem de çocuğun birlikte yaşayabileceği şekle getirmektir.
Çocuklar, yaz tatilini keyifli ve verimli kılmak için ebeveynlerinin yardımına gereksinim duyarlar. Bu da iyi bir planlama gerektirir. Yaz tatili planlanırken dinlenmeye, gezmeye ve eğlenmeye vaki ayrılırken dönem içinde akademik başarısı düşük derslerin telafisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Yaz tatilinin planlamasına çocukların aileleriyle birlikte yapması önem kazanmaktadır. Aksi takdirde çocuğun dışında planlanan yaz tatili bir dayatmadan öteye gidemez ve çocuğu severek ve isteyerek yapmaktan alıkoyar.
Bu planlama yapılırken şunlara dikkat etme de fayda vardır:
- Öncelikle öğrencilerin tatile ihtiyaçları vardır. Derssiz geçen bir zaman dilimi sunulması gerekir.
2. Yaz ayları çocukların sanat, spor ve sosyal açıdan geliştirebilmeleri için fırsat niteliğindedir.
3. Sene boyunca akademik yönden başarısız derslere ayrılacak ideal zaman haftanın 3 ila 5 gününün 2-3 saatini diğer aktivitelerden bağımsız olarak ders çalışmaya ayırmaktır.
4. Yaz tatili boyunca öğrencilerin yaşlarına göre kitap okumalarını teşvik etmek çok önemlidir.
5. Televizyon izlemeyi ve bilgisayar başında oyun oynamayı sınırlandırmak gerekir.
6. Öğrenciler, yüzme, basketbol, voleybol gibi sportif faaliyetlere yönlendirilebilirler.
7. Ailece yapılabilecek geziler planlanabilir.
8. Yeni bir sınıfa geçen çocuklar tatilde konu tekrarları yaparak, eski bilgilerini sağlamlaştırma fırsatı yakalayabilirler ve yeni bir döneme daha donanımlı başlarlar.
Prensip olarak, “tatil” denince, “hiçbir şey yapmadan oturmak” anlaşılmamalıdır. Tatilin değeri, kişi her zamanki rutininden farklı bir şeyler yaptığı veya hobileriyle uğraşıp vücudunu ve beynini dinlendirdiği zaman anlaşılır. Bu anlamda, çocukların da tatilin tamamını bomboş oturarak, uyuyarak, televizyon veya bilgisayar başında geçirmelerini tavsiye etmiyoruz.(Uzm. Psikolojik Danışman – E. Seda ÖZ USLU’nun yazısından alıntıdır)
Sevgiyle kalın…
