Cansu Ertan

Tarih: 15.09.2025 13:05

Ekran Süresi ve Zihin Sağlığı: Görünmeyen Tehdit

Facebook Twitter Linked-in

Günümüzün en yaygın alışkanlıklarından biri, elimizden düşmeyen telefonlar ve saatlerce başında vakit geçirdiğimiz ekranlar… Çocuklardan yetişkinlere kadar herkesin hayatında ekran artık kaçınılmaz bir gerçek. Peki bu yoğun ekran maruziyeti zihnimizi nasıl etkiliyor?

 

Ekran başında geçirilen sürenin artması, özellikle dikkat dağınıklığı, uyku bozuklukları ve kaygı düzeyinde artış gibi sonuçlar doğuruyor. Beyin, sürekli uyarana maruz kaldığında “odaklanma kası” zayıflıyor. Özellikle gelişim çağındaki çocuklarda ve de ergenlerde bu durum; akademik performansın düşmesine, oyun ve sosyalleşme ihtiyacının kısıtlanmasına yol açabiliyor.

Araştırmalar, günde 2 saatten fazla ekran kullanımının özellikle çocuklarda dikkat sorunlarını fazlalaştırdığıve uyku kalitesini bozduğunu gösteriyor. Amerikan Pediatri Derneği, 2–5 yaş arası çocuklarda ekran süresinin günde en fazla 1 saat olması gerektiğini belirtirken, ergenlik ve yetişkinlikte de bu sürenin sınırlandırılması gerektiğini vurguluyor. Çünkü sadece çocuklar değil, yetişkinler de aynı risklerle karşı karşıya: odaklanma güçlükleri, sosyal ilişkilerde zayıflama, hatta depresif duygu durum…

 

Bir başka tehlike ise “dijital bağımlılık”. Sosyal medyadan oyunlara, haber akışından dizi platformlarına kadar sınırsız seçenek, bireyde sürekli uyarılma hali yaratıyor. Bu durum, beynin ödül mekanizmasını zorlayarak dopamin dengesini bozuyor. Sonuç: Daha kolay sıkılan, daha az tatmin olan, daha kaygılı bir zihin…

 

Yerel gözlemler de bu tabloyu doğruluyor. Kocaeli’de birçok veli, özellikle lise ve üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerde ekran süresinin ders verimliliğini düşürdüğünden yakınıyor. Rehberlik servislerine yansıyan en sık şikâyetlerden biri, öğrencilerin telefona “bir bakayım” diyerek saatlerini harcaması ve ardından motivasyonlarını kaybetmeleri.

 

Elbette ekranın tamamen hayatımızdan çıkması mümkün değil. Fakat ekran süresini bilinçli yönetmek, zihin sağlığımız için bir zorunluluk. Çocuklara örnek olmak, ailecek “ekransız saatler” belirlemek, yatmadan önce en az bir saat ekranı kapatmak, küçük ama etkili adımlar olabilir. Ayrıca öğrencilere “ekran detoksu” uygulamak, sınav dönemi için oldukça faydalı sonuçlar doğurabiliyor.

 

Unutmayalım: Zihnimizi korumak, tıpkı beden sağlığımıza dikkat etmek gibi günlük bir sorumluluk. Ekran karşısında geçirilen her dakikanın, aslında zihinsel enerjimizden bir şeyler aldığını fark etmek, sağlıklı bir denge kurmanın ilk adımıdır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —