Yalgın Sesigüzel

Tarih: 20.02.2025 11:51

GIRTLAĞA KADAR BORÇ

Facebook Twitter Linked-in

Ülkemiz de son yıllar da borca biçilen değerin adı, intihar,boşanma,,,şiddetli geçimsizlik

olmuş. Bugünler de evlilik yıkan borçlar, kişileri umutsuzluğa itip psikolojisini bozduğu gibi

bir cinnet nöbetiyle ölüme sürüklüyor. Bir aile maddi geçim darlığına düştüğü zaman şiddet

ve öfke sınır tanımıyor. Ülkemiz ekonomisi şartları zorluyor. Geçim derdi ve işsizlik sorunları

büyütüyor.

 

Bireyler maddi imkânlardan dolayı şiddetli geçimsizlik yaşarken buna şahit olan ve o

imkânlar içerisinde geleceğe adım atan çocuklar nasıl bir psikolojiyle hayata hazırlanır?

Borçtan dolayı cinayet işlemiş bir katil zanlısı gibi hapse götürülen baba ve aynı sebepten terk

edilen eş hayata yeniden başlama noktasını nasıl bulur?

 

Sorunlar ve sorulardan ibaret yaşadığımız maalesef ki bir gerçek. Maddi darlıkların yelpazesi

öyle geniş ki, hayatın bütün sorunlarının ilk durağı oluyor. (Kadına şiddet, aile içi geçimsizlik,

çocuk psikolojisi, evliliklerin bitmesi ve intihar)

 

Ülkemizde borç intiharlarının da arttığı gözden kaçmıyor. Örneğin; anne ve babası borç

yüzünden hapse giren, gencin intiharı, karısını, çocuğunu cinnet geçirip ardından kendisini

öldüren baba. İşte büyük bir soru daha bu Ülke bu psikolojiyle nasıl bir geleceğe imza atacak?

İnsanlık dramı yaşıyoruz yasaların ve insan haklarının ne derece uygulandığı alenen ortada.

Her şey düşünüldü yasalar tekrar gözden geçirildi, ama insanların psikolojisi yıkıldıktan

sonra. Medyadan duyulan insanlık dışı olaylar ve internette dolaşan intihar videoları bu güne

kadar % 100 fikre dokunmuştur.

 

Bu görüntü ve videolar ülkemiz de örnek teşkil etmektedir. Yıllık verilere bakıldığında ilginç

vakalar arasında görülen kişisel gelişim uzmanının borç yüzünden intihar ettiği bu ülke de

diğer borçlu insanlar ne yapmaz ki?

 

Bankalar olayı abarttı ev hanımlarına, öğrencilere kredi kartı dağıtıyor. O da yetmez bütün

internet sitelerini istila etmiş kol geziyor. Televizyon insanları etkiliyor. Yüksek yaşam

statüsüne özendiriyor ve dar gelirli aileler de doğal olarak biz neden böyle sefil yaşıyoruz

diyor.

 

Baba, asgari ücretle evi zor geçindirirken birden bilinçsiz kullandığı kredi kartı hayatında

çığır açıyor. Boğazından kısıyor ödemek için bu kez işinden oluyor. ‘Biri yer biri bakar

kıyamet ondan kopar’ gerçeği burada boy gösteriyor. Yani kısaca Ülke insanları Borç

denizinde yüzen bir yaprak gibi gidiyor gittiği yere kadar gelinen noktada, GIRTLAĞA

KADAR BORÇ içindeyiz.

 

Böylesine bir borç çukurunun içinde yanlışa yanlışla ötelemek sonuçta beklenmedik aile

facialarına veya şiddete, daha kötü alışkanlıklara sürüklüyor. Günümüzde paranın sadece adı

kaldığı için ve çoğunluk paranın esiri olmaktan kurtulamadığı için işi boş ver sonra

hallederize getirip daha büyük yanlışlıklara sürüklenmekte. Durum hiç iyi değil ekonomik

kriz her geçen gün artıyor ticaret bozulunca esnaf kesimi zorda, fahiş fiyatı benimseyenler

vatandaşın elindeki üç kuruş parasına göz dikmiş durumda. Hal ve gidişat iyi değil borçlar

ödenmediği sürece sıkıntılar artarak devam ediyor.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —